
OBEZİTE
Obezite, sağlığı bozacak şekilde vücutta aşırı yağ birikmesidir. Erkeklerde vücut ağırlığının %15-18’i, bayanlarda ise %20-25’i yağ dokusundan oluşmaktadır. Bu oranların erkeklerde %25, bayanlarda %30’dan fazla olduğu durumlara obezite denir.
Obezite, ölümlerin önlenebilir nedenleri arasında sigaradan sonra ikinci sıklıktadır.
Android tip (erkek tipi) obezitede ilk olarak karın bölgesinde; jinoid tip (kadın tipi) obezitede ise basen ve kalça bölgesinde yağ dokusu toplanmaktadır.
Yağ dokusundan salınan kimyasal maddeler hem iştahın artmasına hem de doyma sınırının yükselmesine neden olur.
Bel çevresinin erkeklerde 94 cm’den, kadınlarda 80 cm’den fazla olması durumunda obezite riski artar.
Body Mass Index (BMI); vücut kütlesinin, uzunluğun metre cinsinden karesine bölünmesiyle elde edilen bir göstergedir.
BMI = weight (kg) / height2 (m2) = weight (ib) / height2 (in2) x 703
BMI > 30 ise OBEZİTE
BMI;
9-18 arasında ise zayıf,
19-24 arasında ise normal,
25-29 arasında ise kilolu,
30-39 arasında ise obez,
40-65 arasında ise morbid obez olarak yorumlanır.
Obezite, vücuttaki tüm sistemlerle birlikte psikososyal durumu da olumsuz yönde etkilemektedir. Buna bağlı olarak ölüm riskini arttırmaktadır. Obezite, ömrü ortalama erkeklerde 12 yıl, kadınlarda 9 yıl azaltmaktadır.
Obezitenin başlıca nedenleri;
- Yanlış beslenme alışkanlıkları
- Yetersiz fiziksel aktivite
- Hormonal ve metabolik faktörler
- Genetik faktörler
- Kullanılan bazı ilaçlar
Obezitenin neden olduğu hastalıklar;
- Diabetes mellitus
- Hipertansiyon
- Koroner arter hastalığı
- Hiperlipidemi
- Karaciğer yağlanması
- Gastro-özefageal reflü
- Uyku apnesi
- Osteoartrit
- Solunum güçlüğü
- Astım
- Bazı kanser türleri
- Felç (İnme; Stroke)
- Depresyon
Obezite, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen ve ölüm riskini arttıran kronik bir hastalıktır.
Obezite tedavisinde ilk seçenek diyet ve egzersizdir. Diyet ve egzersizden fayda görülmediği durumlarda bariatrik cerrahi (obezite cerrahisi) önerilir.
Bariatrik cerrahi (obezite cerrahisi), BMI’in 35’den yukarı olan ve profesyonel medikal tedavi (diyet, egzersiz vb.) almasına rağmen zayıflayamayan hastalara uygulanır. Ayrıca BMI’i 30’un üzerinde olup bununla birlikte Diabetes Mellitus, Hipertansiyon gibi yaşamı tehdit eden hastalıkları olanlara önerilmektedir.
Bariatrik cerrahinin etkileri absorbsiyonun azaltılması, mide hacminin küçültülmesi, açlık hissini azaltan hormonal ve nöral sinyallere bağlı ortaya çıkar.
Bariatrik cerrahi ile uzun süreli kalıcı kilo kaybı sağlanmaktadır. İlk 8 ayda fazla kiloların %60’ı kaybedilerek ideal kiloya ulaşılır. Bariatrik cerrahi ile obeziteyle birlikte yandaş metabolik hastalıklar da tedavi edilmiş olur ve sağkalım artar.
Bariatrik Cerrahi Yöntemleri;
- Laparaskopik ayarlanabilir gastrik band (LAGB)
- Sleeve gastrektomi
- Vertikal band gastroplasti
- Biliopankreatik diversiyon
- Jejunoileal bypass
- Roux-en-Y gastrik bypass
- Biliopankreatik diversiyon ile birlikte duodenal switch
Bariatrik cerrahide (obezite cerrahisi) en etkili ve en sık kullanılan yöntem sleeve gastrektomi’dir. Sleeve gastrektomide midenin yaklaşık %80’i robotik cerrahiyle çıkartılır.
Sleeve gastrektomi’nin mide hacmini küçülterek gıda alımını azaltmasıyla birlikte midenin fundusundan salınan iştah arttırıcı ghrelin hormonunun salınımı azaltarak tokluk hissi sağlamasıdır. Ayrıca midenin hızlı boşalıp gıdalar ince barsaklara erken ulaşır. İnce barsaklara ulaşan gıdalar ince barsaktan tokluk hissi yaratan GLP-1, PYY gibi hormonların salınarak açlık hissini azaltırlar. Sleeve gastrektomide midenin büyük kenarı kesilip çıkartılır, vücuda herhangi bir yabancı cisim yerleştirilmez. Sleeve gastrektomi sonrası herhangi bir emilim sorunu yaşanmamaktadır. Hastalar günlük yaşantılarına kısa sürede dönebilirler.
Sleeve gastrektomi endikasyonları;
- BMI > 35 kg/m2 veya BMI > 30 kg/m2 birlikte Diabetes Mellitus, Hipertansiyon, Hiperlipidemi gibi hastalıkların olması
- Cerrahi dışı tedavilerin başarısız olması
- Ameliyat riskinin kabul edilir olması
- Hastanın iyi motivasyonlu, ameliyatı ve sekellerini biliyor olması
- Cerrahinin getireceği yaşamı engelleyecek medikal problemlerin olmaması
- Alkol ve ilaç bağımlılığının olmaması
- Kontrolsüz psikotik ve depresif bozukluğun olmaması
- Aile ve sosyal çevre desteğinin tam olması