
İnfertilite (Kısırlık) Nedir?
Hiçbir korunma yöntemi kullanmadan 12 ay boyunca düzenli ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama durumuna kısırlık (infertilite) denir. İnfertilite görülme sıklığı %15’dir.
Gebelik oluşabilmesi için vaginaya boşalan spermlerin rahim ağzı ve rahim içini geçerek fallop tüplerinden yumurtaya ulaşması gerekmektedir.
Kadınlardaki infertilitenin başlıca nedenleri;
- Yumurtlama (ovulasyon) problemleri
- Polikistik Over Sendromu
- Prolaktin yüksekliği
- Erken menapoz
- Tiroid bezi fonksiyonun az olması
- Ağır diyet ve aşırı egzersizler
- Bazı ilaçlar
- İlerlemiş yaş
- Fallop tüplerinde tıkanıklık
- Rahim (Uterus) problemleri
- Endometriozis
- Yapışıklık, septum gibi rahmin yapısal problemleri
- Myomlar
- Rahim polipleri
- Pelvik enfeksiyonlar ve pelvik operasyonlara bağlı oluşan doku yapışıklıkları
- Kanser ve tedavisi
Kadınlardaki infertilitenin en sık nedeni yumurtlama (ovulasyon) problemleridir. Yumurtlama (ovulasyon) problemlerinin en sık nedeni ise Polikistik Over Sendromudur. (PCOS)
Bir kadında yumurtlamanın olup olmadığı Ultrasonografi (USG) ile ovulasyon takibi yaparak veya kanda progesteron hormon düzeyinin adetin 19, 21 ve 23. günlerinde bakılması ile tespit edilmektedir.
Polikistik Over Sendromunda (PCOS) üretilen fazla androjen yumurtlamayı etkiler. Adet düzensizliği, kilo artışı ve aşırı kıllanma görülür.
Yaş ilerledikçe kadın yumurtalarının kalitesi bozulur. İleri yaştaki hastalarda FSH (yumurtlamayı uyarıcı hormon) ve E2 (Östradiol) hormon değerlerinde düşüklük görülür.
Endometrioz, her ay adet kanamasıyla dökülen rahim iç tabakası olan endometriumun, rahim dışında herhangi bir organ veya dokuya yerleşmesi durumudur. Endometriozis fallop tüplerinde yapışıklığa yol açabilir.
Rahim boşluğu anormallikleri infertiliteye veya tekrarlayan düşüklere (abortus) neden olur. Rahim boşluğunun (uterin kavite) düzgün ve yeterli olması, embriyonun tutunması (implantasyon) ve gebeliğin devam etmesi için önemlidir. Yerleşim yerine göre spermin ve yumurtanın tüplerden geçişini güçleştirebilir veya embriyonun rahme yerleşmesini engelleyebilir. Myom büyüdükçe üzerindeki endometrium tabakası gerilir ve kanlanması bozulur. Bu durumda embriyo rahime yerleşse bile yeteri derecede kanlanmadığı için düşük gelişebilir.
Ultrasonografi ile kadın yumurtalıklarının kapasitesine, adetin 3. günü yapılan kan testi ile FSH ve E2 hormon seviyeleri bakılarak doğurganlık değerlendirilir.
Erkeklerdeki infertilitenin başlıca nedenleri;
- İnmemiş testis (Kriptorşizm)
- Varikosel
- Testis travmaları
- Testis tümörleri
- Testosteron eksikliği
- Enfeksiyonlar
- Klinefelter sendromu, kistik fibrosiz gibi genetik faktörler
- Bazı ilaçlar
- Uyuşturucu madde kullanımı
Erkek infertilitesinde sperm sayısında ve yoğunluğunda azalma veya sperm şekli ve hareketinde bozulma söz konusudur. Kısacası sperm kalitesi bozulmuştur.
Testislerin inmemesi durumunda yüksek ısıya maruz kalındığından dolayı sperm üretimi bozulur.
Kadın ve erkek infertilitesini değerlendirmek için bir dizi laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleri uygulanır.
AMH (anti-müllerian hormon), FSH, LH, E2, Prolaktin, TSH, Serbest T4, İnhibin-B, Testesteron hormonlarının düzeyleri değerlendirilir.
Pelvik Ultrasonografi, Histeroskopi, Histerosalpingografi (HSG) ve Laparoskopi gibi yöntemlerle infertilite nedenlerinin tanı ve tedavisi yapılır.
Rahim boşluğunu değerlendirmede en etkili yöntem histeroskopidir.
Histerosalpingografi, fallop tüplerinin açıklığını, rahim ağzı ve rahim içerisinin görüntülenmesini sağlar.
Laparoskopi fallop tüp problemleri, endometriozis, myom, dış gebelik, karın içi yapışıklıklar ve bazı over kistleri gibi infertilite nedenlerinin tanı ve tedavisinde kullanılır.
Erkek infertilitesinde en önemli test semen analizidir. Semen analizinde spermlerin sayısı, şekli ve hareketliliği incelenir.
Semen analizi 3-5 günlük cinsel perhiz sonrası yapılır. Perhiz süresinin uzaması halinde sperm sayısı artarken sperm hareketliliği azalır. Perhiz süresinin kısa olması durumunda da sperm hareketliliği artarken sperm sayısı azalır.
Semende sperm yokluğunda (azospermi), testisten mikroskop eşliğinde sperm üretiminin gerçekleştiği büyük opak beyaz tübüller ayırt edilir. Bu tübüller parçalanarak içindeki spermlerin dışarıya çıkması sağlanır. Bu yönteme Mikrodisseksiyon Testiküler Sperm Ekstraksiyonu (Mikro TESE) denir. Mikro TESE ile sperm bulma şansı artar. Ayrıca Mikro TESE ile testis doku kaybı en aza indirilir.